SIFIR ATIK Ve ATIK KRİZİ

İklim krizi ve onun yaratacağı sonuçlar hala çoğumuz tarafından ciddiye alınmıyor. 2019 yılının son günlerinde Çin’de ortaya çıkıp tüm Dünyayı ele geçiren Covid-19 salgını, belki tüm kesimlerde iklim krizi konusunun önemsenmesine neden olmuştur. Ama asıl önemsenmesi ve talep edilmesi gerekenin ülke yönetimlerinin bu konuyu ivedilikle ele alıp sıfır atık noktasında ciddi politikalar üretmesidir. Ülkemizde çalışmalar başlamıştır; sıfır atık sürecinin nasıl yürütüldüğü zamanla kendini gösterecektir.

İKLİM KRİZİNE PAY VERMEMEK

Maalesef iklim krizinin ölçülebilmesi, sanayiden yerli halk tabanına kadar yeniden dönüştürülmesi şüphesiz epey zaman alacaktır. Bu işten zararlı çıkabilecek bir çok ülke olacak. Nitekim küresel ısınmaya katkısı olan büyük baronlarında işine gelmeyecektir. Sıfır atık konusunda ciddi politikalar yürütüp Dünya ülkelerini arkasına alıp yürümek bir devrim hareketi doğuracaktır. Şu sıralar 3. Dünya savaşı konuşulurken bu konunun kimsenin gündeminde olmayacağı çok açık. Peki biz ne yapabiliriz? Ben kendi hesabıma vicdanımı rahatlatmak için 2 senedir emek harcıyorum. Sıfır atık bir yaşam kurmak için sarf ettiğim çabamı anlatmak istiyorum ki size ilham olsun.

Denizlerimizin çöp dolmuş halleri bende vicdan azabının ilk yankılarını uyandırdı. Manzarasına doyamadığımız denizlerimiz, parklarımız, ormanlarımız plastiklerden geçilmiyordu. Canımı sıkan, gözümü yoran ve korkutan diğer konu kesinlikle tek kullanımlık plastik ürünler: Pipetler, plastik bardaklar, çatallar ,kaşıklar… Korkunç! Bu saydıklarımı kafanızı nereye çevirseniz çevirin bulabilirsiniz. Hatta mutfaktaki çöp kutunuza bir bakın. Neden bu kadar çok atığa maruz bırakıyoruz dünyamızı? Yerine ikame başka bir şey alamıyor muyuz? Atıksız yaşamak çok mu zordu? Sıfır atık yaratmak bir hayal miydi? Tam bu noktada karar verdim. Geleceğimiz için sıfır atık bir yaşam adına çabalamalıydım.

ATIKSIZ, PLASTİKSİZ BİR DÜNYA HAYALİ

Kendi hayatımda daha temiz bir dünya hayali için çalışırken ürettiğim atıkları azaltmakta kullandığım çözümler zorlayıcıydı. Çünkü bulduğum çözümler dışarıda bana sunulan hayatın kolay ulaşılabilirliğinin önüne geçiyordu. Örneğin kendi matarımı taşımak ve bir bebeğim varken ona da ayrı matara almak yük oluyordu. Anne çantasını taşımak zaten zorken şimdi bunlarda ağırlık yapıyordu. Bazen kolaya kaçıp plastik şişeye sarıldığım oldu ama artık alışıyorum kendi matarımı taşımaya. Hatta işi bir adım ileri götürüp kahvemi de taşımaya başladım; o anne çantası ağırlığına rağmen. Amacımı hatırlayınca çantanın ağırlığını unutabiliyorum bazen.

BEBEK BEZLERİ VE HİJYENİK PEDLER

Sonra mecbur kullanmak zorunda olduğum bebek bezleri korkunç bir atık yaratıyordu. 2023 ortalarında bebeğimin tuvalet eğitimine hazır olduğunu gözlemlediğimde bu işe de hemen son verdim. Bebek bezlerinin ailelere getirdiği ekonomik yük ortadayken bir de doğaya milyonlarca atık bıraktığımızı düşünmek epey can sıkıcıydı.

Kadın olmanın harika doğasının döngüsü olan regli dönemlerinde kullanılan pedler, artık bu döngüyü hançerleyen bir ürün benim gözümde. Şimdi popülerliği artmış olan günlük pedler biz kadınlar için çok cezbedici bir ürün olsa da bu pedler dünyamızın her saniye daha da plastiğe karışmasına neden oluyor. Ulaşılması artık eskiye göre daha kolay olan bu pedleri kullanmaya dur demem epey zamanımı aldı. İkame olarak hangi ürünü kullanmalıydım? Mümkün müydü? Evet, tabii ki mümkün. Gelin bakalım neydi bulduğum çözüm.

Yıkanabilir kadın pedleri ile tanıştım. Peki yıkamaya gönlüm var mıydı? Beni tetikleyen tek ses vardı kulağımda bu atıklar önce toprağı sonra deniz ekosistemini bozuyordu. Kabul edip yıkanabilir hijyenik ürünleri kullanmaya başlamam 5 ayımı aldı. İnanın çok daha sağlıklı ve çok daha konfor sundu bana. Sızdırma yapmıyor ve kullandığınız diğer pedlere göre belli bile olmuyor. Bunu önce evde test ettim. Dışarıya çıkarken market raflarında yer alan ürünleri, evdeyse yıkanabilir pedleri kullandım. Ve kendimi güvende hissettikten sonra ki regli döneminde tamamen plastik ped ürünleri satın almayı bıraktım. Ve her ay çöpe attığım plastiklerden kurtulmanın hafifliği paha biçilemez.

ŞAMPUANLAR

En son sıvı şampuanlar yerine katı kalıp şampuanları tercih etmeye başladım. Zaten saç kremi vs. gibi ürünler ne kadar temiz içerikli üretildiği söylense dahi pek kullanmıyordum. Ama kendi şampuan tüketimi gözlemlediğimde ortalama bir yılda 8 adet şampuan ambalajını çöpe attığımı fark ettim. Ve Dünya nüfusu göz önüne alındığında muazzam rakamlar ile karşılaşmamız işten bile değil. Kendi adıma bunu iyileştirmek için alternatif arayıp katı şampuanlarla tanışmak beni bir nebze rahatlattı. Ve şampuan ambalajı atığı çıkarmama sorumluluğumu yerine getirmiş olmak bir yükü daha omuzlarımdan aldı.

Küresel iklim krizi bize artık neler getireceğini iyiden iyiye hissettirmeye başladı. En iyisi mi biz kendimizden başlayalım. Sıfır atığa ulaşabilmek için bireysel çabamızı gösterelim. Dünyamızın her bir ekosistemi, kendi içinde öyle entegre olmuş şekilde işliyor ki biz akıllı insanlar buna çomak sokmayalım.


Etiketler: , , , ,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir