Şeker ve şekerli gıdalar konusu ise epey kaygı verici hale geldi. Köyden şehirlere göçlerin başlamasından beri başımız gıda konusunda büyük dertte. O gün neyi nasıl üretip soframıza getirdiğimizi biliyorken şu an her şey belirsiz. Sakın demeyin paketli ürünlerin içindekiler kısmı var diye; onların çoğunun ne olduğunu bilmiyoruz bile.
Yiyecekler ve şekerler güçlü duygusal tamamlayıcılardır. İnsanlar içinde vazgeçilmez olduğu kısımda budur. Çok üzgün olduğunuzda beyninizin mutluluk hormonu salgılayan bölümü, kendini mutlu olma eşiğine şeker ile gayet kolay bir şekilde ulaştırabilir. Etrafınıza bir bakın, fark edecekseniz şeker her yerde ve kendinizi rahatlamaya her zaman bir adım uzaktasınız. Bu kolay yöntemden kim vazgeçmek ister ki?
Şeker Tüketmenin Zararları
Günlük beslenme tarzında şeker tüketimi olan bireylerde halsizlik, aşırı sinirlenme, hafıza zayıflığı gibi belirtiler zamanla kendisini hissettirecektir. Tüm ayrıntılarıyla bakarsak sadece beynimize değil vücudumuzun tüm organlarına da yavaş yavaş tehlike yayacaktır. Öyle ki şeker tüketimi karaciğer yağlanması, kalp hastalıklarına zemin hazırladığı artık bilinmektedir.
Şekeri Hayatımızdan Çıkartırsak Ne Olur?
Şekeri hayatından çıkarmak istediğinde parlak, canlı bir cildin olacaktır. Ruh halin canlanıp halsizlik hissilerin azalacaktır. Zihninin berrak olması ve çabuk toparlanmasını istersen de şekeri mutlaka bırakmalısın. Öncelikle strateji belirlemek bu noktada önemli olacaktır. İlk adımı naçizane şu şekilde atabilirsin: Şekere konu olan alışkanlıklarını gözden geçir ve hayatından çıkar. Örneğin çiğ badem ve balık tüketimi çok yardımcı olacaktır. Dans etmek, egzersiz yapmak, mutluluk hormonu olan dopamin kaynaklarından bazılarıdır. Elbette zorlayıcı olan bu süreç, siz kararlılığınızı her sürdürüşünüzde zafer olarak geri dönecek ve sonunda onun yarattığı bağımlılıktan kurtulacaksınız. Şu an sağlığın elindeyken yani mücadele edecek gücün varken şeker ve paketli gıdaları bırak.
Kapalı Gıda ve Şekerli Gıdaların Çocuk Sağlığına Etkisi
Dünyanın yarısının ebeveyn olabilme ihtimalini düşünürsek çocuklarımıza karşı da sorumluluklarımızın olduğu gerçeğiyle yüzleşmek gerek. Dolayısıyla onların zihinlerini sağlıksız gıdalar ile tanıştırmazsak beyinlerini tam kapasite işleyebilirler. Eğitim ve öğretim hayatlarında beklediğimiz başarının belki de en büyük düşmanı şekerdir. Artık çocuklarımız içinde şekerli ve diğer paketli gıdalara ulaşmak işten bile değil. Şeker, çocuklarımızın beynini ele geçirir. Beynin tüm kapasitesini kullanmakta zorluk çekerler. Böylece odaklanmayı zorlaştırır, çünkü beyin o an tek bir şey istiyordur: şeker ile mutlu olmak. Önceden söylendiği gibi başarılı bir hayat için paketli ürünleri, (sağlıklı görünenler dahil) ve şekerleri hayatımızdan bir an önce çıkarmalıyız.
Açık bir şekilde yediklerimiz beynimizi, ruh halimizi, davranışlarımızı, karakterimizi ve tüm vücut organlarımızı etkiliyor. Bir adım geriye gidip kendinizi şeker tüketimi konusunda test ettiğinizde benim hiç yanılmadığımı fark edeceksiniz. Umarım böylesi hayati bir hususta aklınıza bir ünlem bırakıp yol haritanızı çizmenize yardımcı olabilmişimdir.