Feminizm
Feminizm, cinsiyet ayrımının son bulunmasına yönelik faaliyetlerde bulunur. Kadınların hem kamusal alanlarda hem de özel alanlarda soyutlanmalarına eleştiri getirir. Kadınlar tarih boyunca bir çok haksızlığa uğrayan taraf olmuştur. Zaten değil midir ki 8 Mart Kadınlar Günü’nün ilan edilişinin nedeni kırk bin dokuma işçisinin daha iyi koşullarda çalışma isteğini greve giderek belirtmesi ve polisin ağır müdahalesi ile fabrikaya kitlenmesi sonrasında çıkan yangından kurtulamayan yüzden fazla kadının canına mal olması. Neden 8 Mart tarihi Kadınlar Günü ilan edilmiş sorusuna acı bir cevaptır. Bu olay 8 Mart 1857 de gerçekleşmiştir.
19. yy da kadınlar kendileriyle ilgili alanlarda seslerini duyurmaya başlamıştır. Ardından Sanayi Devrimi ile değişen ekonomik düzen ailelerin yaşam şekillerini değişime itmiştir. Böylece bu değişim feministlerin faaliyetlerini daha fazla ilerletme fırsatı vermiştir. Bazı ideolojiler ile feminizm anlayışı birbiriyle örtüşmüş olsa da daha çok sol görüşlere dayandırılmaktadır. Feminizm zaman ilerledikçe karşı olduğu ideolojilere tepkisini iş birliği sayesinde nitekim çoğala çoğala gösterdi. Modern feminizm, kadınların yaptıklarını erkekler; erkeklerin yaptıklarını kadınların yapması doğal karşılanmalı bu yüzden konulan engellerin manasız olduğunu dile getirir. Görüldüğü gibi Feminizm anlayışı ile bir çok sorunun çözülebileceğine inanan feministler hareketlerini bir çok alana yayarak geliştirmişlerdir. Örneğin sanat, ekonomi, siyasi, tarih…
Liberal Feminizm
Liberalizm, bireylerin hak ve özgürlüklerine ulaşabilmesini yasalarla güvence altına alan anlayıştır. Piyasa da liberalizm ‘Bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler.’ metodunu hayata geçirmiştir. Fakat bu söylemin arkasında neler yattığı hakkında ki araştırmalarım sürecek. Feminizm, liberal feminizm yapısı içinde kadın ile erkek arasında bir fark olmadığına vurgu yapar. Kadınların ikinci sınıf insan olmadıklarını ve tarih boyunca erkeklerin sahip olduğu ayrıcalıklara sahip olmaları gerektiği şeklinde yayılmıştır. Ayrıca sadece kadınlar için değil hiç kimsenin olumsuz şeylerle karşı karşıya kalmasını istemezler, herkese fırsat eşitliğinin sunulması gerektiğini düşünürler.
Geleneksel Marksist Feminizm
Marksizm hakkında küçük ipuçlarından bahsedersek Marksizm, bilimin ulaştığı bilgi birikiminin bir ürünüdür, diyebiliriz. Bu teori ilkel toplumların ve sonrasındaki dönemlerde üretim araçlarını elinde bulunduranların; emek harcayarak hayatına devam etmek için uğraşanlar arasında ki sınıfların ve savaşta işçilerin sömürülmesine karşı bir duruş sergilenir.
Marksist feminizm ise liberal feminizmin sunduğu medeni hakların yetersizliği vurgulanmıştır. Marksist düşüncenin feminizme etkisi olarak sınıflar arası güç unsurunu göz önünde bulundurulması hususunda olmuştur. Derler ki ezilen sınıfların baskıdan kurtulması kadınlarında baskıdan kurtulması anlamına gelir.
Marksist sistem, feministlerin eleştirisine maruz kalmıştır. Bu eleştiri devrimci örgütlere güçlükle alındıkları ve kadınlara özgü sorunların ikinci planda kaldığı yönündedir. Eleştiriler bu yaklaşım için uzaklaşmaya neden olsa da Marksist etkisi kavramsal olarak yansımıştır.
Feminizmin Amacı Nedir?
Feminen yapı, kadının toplum içinde işlevsellik kazanma yeteneğini engelleyen toplumsal cinsiyete dayalı kısıtlamalarla ilgili kullanılan bir terimdir. Karanlıkta kalan ve arka sokaklarda yaşanan kürtaj, dayak, evlilik içi cinsel taciz, tecavüz, sarkıntılık, iffet, bekaret, flört, kadın cinselliği, aile içi şiddet, ailedeki eşitsiz iş bölümü, aile yaşamındaki ast-üst ilişkisi gibi konular feminist hareket içinde gündeme gelmiş ve kamuoyunun gündeminde geniş bir tartışma alanı bulmuştur. Feminen yapılar eşitsizliğin, baskının ve sömürünün her çeşidinin yeryüzünden silinmesi için çalışır. Dolayısıyla ulusal ve uluslararası adil, dengeli toplumsal ve iktisadi düzenin kurulması için mücadele ederler. Cinsiyetçiliğe karşı duruş sergilerler.
Feministler, kadınların yıllarca sürdürdüğü ama saklı kalmış, bastırılmış özelliklerini keşfetmeyi ve toplumsal bilinç uyandırmayı amaçlar. Nitekim toplumsal, ekonomik, siyasi ve eğitimsel ön yargıları açığa çıkararak zaruriyetini kanıtlamaya çalışmaktadırlar. Feministlerin nihai amacı sadece teoride değil, kadınların günlük yaşamlarında da olumlu değişikler sağlamaktır. Bu yapı, toplum içinde kadının gücünü ortaya koyma yeteneğinden oluşur.